30 Ağustos 2017 Çarşamba

Hüsran Şehrindeki Meçhuller Mezarlığındayım



Ben sana değil kaldırımlara küstüm
Adına Arnavut kaldırımları dedikleri
Arnavut gibi inatçı olduğunu düşündüğüm
Hatta Arnavut biberi gibi acı olan gözde yaş akıtan
Tam ismine layık evet evet tam ismine layık
Her yürüdüğümde yerlere sensiz düşerim
Sen giderken seni düşürmedi kucağıma
İzin verdi gitmene beni soluksuz akşamlara taşıdı
Takılmadı ayaklarına kaldırımlar bir çalı gibi bir diken gibi batmadı ayağına
Yere düşürürken kanatmadı o bal dudaklarını
Kanatmadı o pamuk avuç içlerini
Yüreğimin kanmasına izin verdi
Bense şimdi her kaldırımda yürürken düşüyorum
Üşüyorum ısıtmıyor güneş beni senin gibi

Gözlerimde seherin sabahı doğar akşamlarım olmaz
Sabahın seherinde eser rüzgârlar üşürüm
Gözlerime uykularım dolmadı firar ettiler sen gibi
Ben sana değil kaldırımlara küskünüm ondan üzgünüm
Biliyorum küskün olmam kaldırıma bir zarar vermeyecek
Ama o kızgınlığım firar ederek gitmeni unutturacak diye umuyordum
Ama olmuyor her saniye yüreğime saplanıyorsun
O firari bakışlarınla
Kaldırımlar yollarım güneşim gündüzüm sözlerim olmuş lal
Sığamıyorum ne hasret ne de vuslat gel bende diyor kal
Özlemin beni çekiyor istemsizce uçurumlara
Bağlamışım ayağıma koca bir kaya sürüklenmemek için peşinde
Takılmadı ayaklarına kaldırımlar bir çalı gibi bir diken gibi batmadı ayağına
Yere düşürürken kanatmadı o bal dudaklarını
Kanatmadı o pamuk avuç içlerini
Yüreğimin kanmasına izin verdi
Bense şimdi her kaldırımda yürürken düşüyorum
Üşüyorum ısıtmıyor güneş beni senin gibi

Geride kalanları arıyorum her yer bomboş
Gönlüm diyor delicesine koş
Adım atacak dermanım mı var
Kırılmış ayaklarım kollarım bir umudum var sağlam dipdiri
Yıkarken gönlümdeki kiri biran alıyorum nefes
Ondan sonra sıkışıyor bu sinemdeki kafes saklanıyorum
Saklanıyorum aydınlıkta karanlığa koşuyorum
Belki seni karanlığında bulmayı umuyorum
Ama kayboluyorum kayboldukça unutuyorum seviniyorum
Artık ne yürüyeceğim önümde kaldırımlar var
Ne de bir dünya var
Karanlığım var
Ayağıma bağladım kocaman kaya ve ağırlığı var
Takılmadı ayaklarına kaldırımlar bir çalı gibi bir diken gibi batmadı ayağına
Yere düşürürken kanatmadı o bal dudaklarını
Kanatmadı o pamuk avuç içlerini
Yüreğimin kanmasına izin verdi
Bense şimdi her kaldırımda yürürken düşüyorum
Üşüyorum ısıtmıyor güneş beni senin gibi

Gidenler dönmez biliyorum
Ama bir teselli bekliyorum
Zamanı geriye sarmak çok zor ama hatıralar her an yanımda
İçine girince gezince acı veriyor tıpkı kaldırımlar gibi
Pişmanlıklarınla dolu anı zamanı arıyorum
Belki içine düşmüşsündür de çıkamıyorsundur diye
Çıkmadı önüme rastlayamadım pişmanlıklar şehrine varamadım beklide
Gözlerim son uykuyu arıyor
Ama sensizde uyumak istemiyor kapatamıyor kirpiklerini
Gönlünde kaybettiğin tahtını arıyorum
Azgın sular bu gönlümden daha durgun
Her şeyi kalbime gömüyorum
Kendimi de hüsran şehrinde meçhuller mezarlığına gömüyorum
Artık adresim hüsran şehrindeki meçhuller mezarlığıdır
Arama kaderde sildim yollarını izini bulamazsın
Ben sürünerek buldum yolunu
Anlayacağın bir iz bulamazsın
Belki gazel olursa o yüreğin o kadar hafif
Üzgünlük ve pişmanlıktan kurumuş olarak
Belki rüzgâr seni o zaman savurur istemsizce
Getirir seni bahtımın gülmeyen mezarına
Hüsran şehrindeki meçhuller mezarlığına
Takılmadı ayaklarına kaldırımlar bir çalı gibi bir diken gibi batmadı ayağına
Yere düşürürken kanatmadı o bal dudaklarını
Kanatmadı o pamuk avuç içlerini
Yüreğimin kanmasına izin verdi
Beklide burada sensiz olmam gerekiyordu izin verdi
Beklide her düştüğümde gülüyordur senin gibi
Zevk alıyordur bilinmez
Bense şimdi her kaldırımda yürümüyorum ve düşmüyorum
Üşüyorum da artık ısıtmıyor güneşimde battı benimle
Yalnızlığın var mı yok mu bilmiyorum ama
Benim yalnızlığım sarsın seni buz gibi
Titre üşü ısınma artık bir ömür diyemeyeceğim
Çünkü hala mezarımda yatarken usulca geziyorsun içimde
Hissediyorum ruhum benden ayrı olsa da
Sen hala içimdesin
Eğer gelirsen sağım solum sobe
Artık birazda sen ebe ol ben saklanayım
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren


29 Ağustos 2017 Salı

Ölüm Yazılır Arakanda Satır Katır


Mazluma sen yetiş Rabbim

 Ölüm yazılır Arakanda satır katır
Zalimi götürmek için bekliyor katır
Katır götürmez der leştir çukura yatır
Toprak kabul etmez onun her yeri bayattır
Ölüm yazılır Arakanda satır katır
Ey Müslüman al gönlünü Arakanda yatır
Ölümü değil şiiri gülümsemeyi yaz satır satır
Bitsin ya artık çektirilen bu kahır

Mehmet Aluç / Âşık Gülveren

Ağlamak Nedir?


Sil Gözyaşlarını


Ağlamak nedir?
Bir göl müdür içine düşülen?
Çıkmak için bir ip atılmasını bekleten?
Nedir?
Bir ders midir?
Dersimizi bildiren?
Çalış bu sırra sen er mi diyen?
Yoksa al eline bir ip
Göle at düşeni çıkar gülümseme ile diyen midir?
Gülümsemeyi bildiren?
Nedir yol mu gösteren?
Var mı der sarmaya?
Yolda kalmamaya halden sordurmaya koşturan?
Solduranı açtıran
Yola çıkaran
Koştukça koşturan
Ara sen bul sırrına er
Varsa sense biraz sende ver
Al gönüller önüne sen ser
Ala bul çöz
Köz ise söndür ol bakan göz
Çöz çöz sırra er durma
Anla bil ağlamanın sırrını
Bil güldürmenin anlamını
Yık önüne yığdığın dağını
Düşün sen yarınını
Soru içinde cevap
Alırsın çözersen çok sevap
Çevirme sakın dolap
Yalnız kalarak çekme ıstırap
Anla gereken ne ise yap
Haydi, sende sevabı kap
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren

Seher Vakti


İzin verir misin yanına gelsem
Bana candan güldüğünü görsem
Seher vakti gibi gönlüme essen
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem

Kusurlarım olursa gitmesen hep kalsan
Hatamı anlasam hep sana sarılsam
Karşına otursam gözlerinin de kalsam
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem

Bilirim bu gönlüm sensiz zinhar gülmez
Dünyalar benim olsa da bu gönlüme yetmez
Ölüme bu gönlüm seni son defa görmeden gitmez
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem

O candan bakışınla bu gönlümü sen yak
Geç karşıma sana baktığım gibi bana bak
Al aşkımla ben sen o narin koluna tak
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem

Ayrılık iline düşen bir ömür boyu gülmez
Beklese de vuslatı ayrılık iline gelmez
Ötelere gitmiştir gitmeden sana gülümsemez
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem

Âşık Gülveren’im candan seni ben severim
Seni bırakıp ben gurbet ile nasıl sensiz giderim
Sen yoksan bu yanımda elbet ben sensiz biterim
Sen varsan yanımda aşkınla bana yetersin derim
Gözlerinin içinde ben hep görünsem
Gözlerimin içinde hep seni ben görsem
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren








Kadınlar İçin Temizlik Bir Yaşam Stilidir



Kadınlar İçin Temizlik Bir Yaşam Stilidir. Yaklaşan Bayram nedeniyle bu aralar kadınlarımız hummalı bir şekilde özenle evlerde temizlik yaparken, gelecek olan Kurban bayramına evlerini layık olması için üstün gayret ve çaba içinde çalışmakta ve temizlik yapmaktadır. Temizlik yapmak ütü yapmak vs çalışan kadına gün içerisinde 50.000 kalori harcamasına vesile olmakta ve kilo kontrolü için onlara yardımcı olmaktadır. Temizlik kadınlarımızın geninde vardır tıpkı bir gülümseme gibi. Hayatla mücadele ederken onca yorgunluğu göze alarak temizlikle evlerimizi pırıl pırıl yaparak, sağlığı solumamıza yardımcı olmaktadırlar.

Aldığı besinleri bu şekilde yakarak kilo kontrolü ile sağlıklarına kavuşan kadınlara, temizlik bir ödül olsa gerek. Çalışkanlıkla zirve yapan kadınlarımızın hakkı ödenmez, gülümseyerek hoş geldin tertemiz evimize diyen o gülüşüne de doyum olmaz. Bizlerin sağlıklı ortamda eve yorgun argın gelirken rahata ermemize yardımcı olan kadınlarımız başımızın tacıdır, göz bebeğimizdir.Gülücükleriyle her daim temizlik yapan kadınlarımıza bir ömür boyu sağlık sıhhat afiyetler diliyorum,yaklaşan Kurban bayramlarını da cümlemizle birlikte tebrikler ediyorum.

Mehmet Aluç

Gam Kervanı İle Yürüme




Gam kervanı ile yürüme sakın kara gözlüm 
Beni bırakıp ta gitme geride bırakma ölüm
Muhabbet ilinin suyumu söyle bana çıktı
Seversen Mevla’yı beni bırakıp gitme gülüm 
Sensizlik kahırdır gözyaşı değil inan ki ölüm

Dileme gamı seç sabırla sen gönülde sevmeyi
Yoksa bir parça sevgin gülümse unut sen gitmeyi
Geç karşıma sen seyret bendeki gülümsemeyi
Seversen Mevla’yı beni bırakıp gitme gülüm 
Sensizlik kahırdır gözyaşı değil inan ki ölüm

İnsan dedikleri gönülden açan bir gül imiş
İnsan kadir kıymet bilmezse gönül bilir imiş
Gönülden gönül’e yollar bir köprü imiş
Seversen Mevla’yı beni bırakıp gitme gülüm 
Sensizlik kahırdır gözyaşı değil inan ki ölüm

Âşık Gülveren’im sen var o yâre gönül vermeye
O gülümsemez ise sen var onu candan gülümsetmeye
Nazlı yâr gülünce otur sen o güzelliği var seyretmeye
Seversen Mevla’yı beni bırakıp gitme gülüm 
Sensizlik kahırdır gözyaşı değil inan ki ölüm
 Mehmet Aluç / Âşık Gülveren

Temizlik sağlıktır


Temizlik sağlıktır

Temizlik Sağlıktır

Bilimsel araştırma verilerine göre, kadınlar ev işlerini yaparken yılda 50,000 kaloriden fazla enerji harcıyor.


25 dakika ütü yapmak veya evi süpürmek 100 kalori; iki saat yer temizlemek ise vücudumuz için zengin içerikli bir akşam yemeğine denk olan 620 kalori yaktırıyor. Dolayısıyla büyük annelerimizin tavsiye ettiği gibi temizlik sopasını atın gitsin; ayakta yer silmek yerine eğilin ve dizlerinizin üzerinde temizlik yapın.

Bu şekilde bacak kaslarınızı formda tutabilir, esnekliğinizi artırabilir ve belinizi inceltebilirsiniz. Sonuç olarak müziği açın ve hayal ettiğiniz bele ulaşın.

Kaynak:https://www.kadinlarbilir.com/saglik/bu-ay-sizin-icin/oneri/temizlik-sagliktir

Zayıflama ve kilo korumada porsiyon kontrolü...




Zayıflama ve kilo korumada porsiyon kontrolü

Zayıflama ve kilo korumada porsiyon kontrolü

Porsiyon kelimesi, Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde; “herhangi bir yemekten bir kimseye belirli oranda verilen miktar” olarak tanımlanmıştır.

Miktarın 100 gram mı, 1 kilo mu olduğu kesinlik taşımamaktadır. Tek ve kesinlik kazanmış evrensel bir ölçü değildir. Anneniz evde 1 porsiyona 10 tane köfte koyar ve böylece 200 gram et yemiş olursunuz; bir esnaf lokantasında yediğiniz 1 porsiyon köfte ise 120 gram olabilmektedir.
Zayıflama ve kilo korumadaki en önemli bileşen, porsiyon kontrolünü sağlayarak aldığınız enerjiyi azaltmak veya dengede tutmaktır. Kilo vermek istiyorsanız sağlıklı ve yeterli bir beslenme programıyla enerji alımınızı azaltmanız; kilo korumak istiyorsanız yine sağlıklı ve yeterli bir beslenme programıyla enerji alımınızı dengede tutmanız gerekmektedir. Yediğiniz her şeyin az veya çok mutlaka enerjisi vardır. Porsiyon miktarı artıkça aldığınız enerji de doğrusal olarak artar. Bu yüzden de porsiyon kontrolünü yapmak beslenmenin en önemli bileşenlerinden biridir.




Her bireyin besin ve besin ögeleri gereksinimi farklıdır. Örneğin sigara içen birinin günde en az 3 porsiyon meyvesi yemesi gerekirken sigara içmeyen birinde bu miktar 2 porsiyondur. “1 porsiyon meyve ne demek?” diye çevrenizdeki birkaç kişiye sorun, hepsinden alacağınız cevap farklı olacaktır. Kimi bir tabak, kimi bir kase, kimi 200 gram diyecektir. Diyetisyenlere göre 1 porsiyon meyve, ortalama 1 yumruğunuz büyüklüğündedir. 1 tabak meyve yediğinizde 4 porsiyona yakın meyve yeme ihtimaliniz çok yüksektir. Diyetisyen söylemlerindeki porsiyon miktarlarını mutlaka araştırın, diyetisyene gidiyorsanız sorun. Aynı örneği bisküviler için de verebiliriz:  Dikkat ettiniz mi, son zamanlarda paketlerin üstüne 1 porsiyonu sadece 60 kalori veya 80 kalori diye ibareler konuyor. Çoğumuzun algısı 1 paketin 1 porsiyon olduğu şeklinde. Paketin arkasını çevirip küçük yazıları okumaya başladığımızda acı gerçek ortaya çıkıyor; aslında paket 2 veya 3 porsiyona karşılık geliyor.
Porsiyon dediğiniz miktarın karşılığını mutlaka öğrenin. Kaç gram olduğunu veya nasıl ölçümlendireceğinizi; 1 yumruk kadar mı, 2 çorba kaşığı kadar mı, tost ekmeği dilimi mi yoksa köy ekmeği gibi daha büyükçe bir dilim mi? Ölçülerin sizi yoldan çıkarmasına izin vermeyin.
Besin etiket bilgilerini mutlaka okuyun; 1 porsiyon paketin tamamı mı yoksa yarısı mı? Paketin tamamı kaç kalori içeriyor, içeriğindeki şeker ve yağ oranı nedir? Beslenmeniz diyabet, insülin rezistansı gibi bir hastalık temeline dayandırılarak, hiç basit şeker içermeyecek şekilde düzenlendiyse şeker, mısır şurubu, glikoz gibi bir içerik bulunup bulunmadığını mutlaka kontrol edin.
“1 tabak sebze yemeği yenilmesi lazım” denildiğinde benim aklıma ilk olarak kendi evimde kullandığım tabaklar gelir. Modayla beraber tabak boyutları da habire değişiyor; 1980’lerde tabak boyutlarımız daha küçükken şimdi servis tabağı diye önümüze konulan tabakların çapı neredeyse tepsi büyüklüğünde. Yemek yediğiniz tabağın büyüklüğü yediğiniz besinlerin miktarını az veya çok olarak betimlemenizde en büyük ayraçlardan biridir. Evinizde kullandığınız yemek tabaklarının ve servis tabaklarının boyutlarını gözden geçirin. Servis tabağı çapınız 20-22 santimden büyük olmasın, büyükse ya tabaklarınızı değiştirin veya pasta ve kahvaltı tabaklarınızı kullanın. Bu durum sadece yemek ve servis tabaklarımız için geçerli değil; kaseler, bardaklar, hatta kepçe ve kaşıklarınız için bile geçerli. Dışarda yemek yediğiniz zaman da tabağınızı elinizin boyutuyla ölçerek kıyaslayın.



Göz kararı veya “şöyle bir gezdiriyorum” miktarları aldatıcı olabilir. 2 yemek kaşığı sıvı yağ koyarak pişirdiğiniz yemeğin kalorisi ile 1 su bardağı yağ koyup pişirdiğiniz yemeğin kalorisi birbirinden oldukça farklıdır. 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ konup pişirilmesi önerilen bir yemeğe yağı mutlaka ölçerek koyun. 1 kilo sebze yemeği pişirmek için önerdiğim yağ miktarı da 2-3 yemek kaşığıdır.
Türk Kardiyoloji Derneği ile yaptığımız bir çalışmada kardiyolog hocalarım: “Size çok kızıyoruz, bu fındık - ceviz meselesinde” diye başlamışlardı söze. “Fındık – ceviz iyi de, hastalarımız bunun miktarını bilmiyor ve avuç avuç yiyorlar. Hem kilo alıyorlar hem de kan yağlarında artış görüyoruz” demişlerdi. Bir besinin iyi diye tabir edilmesi ondan sınırsız yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Önemli olan dozdur, yani porsiyon. Fındık- ceviz, iyi yağlar içerirler ancak kötü yağları da içerirler ve enerjileri yüksektir. Bir porsiyon fındık 10 tane, ceviz 2-3 tanedir.
Porsiyonumuzu kontrol etmemizi engelleyen çevresel etmenler vardır bir de: Yemek yediğiniz ortamın sakin ve çok uyarıcı renklerle çevrili olmaması, yemek yerken başka bir şeylerle ilgilenmemek (TV seyretmemek, bir şeyler okumamak), her lokmadan sonra elimizden kaşığı – çatalı bırakmak, yemeklerimizi iyi çiğnemek bu faktörlerin arasında değerlendirilebilir. Bir diyetisyen olarak benim en önem verdiğim nokta ise açlıktan gözünüz dönecek kadar uzun saatler kendinizi aç bırakmamanızdır. Açlık porsiyon kontrolünüzü yapmanızı engeller. Ara öğünlerin tüketimi bu yüzden çok önemlidir. Basit şeker (şekerli ürünler, tatlılar, pastalar, beyaz un içeren ürünlerdir bunlar) tüketmek de kan şekeri kontrolünü sağlamadığı için iştahınızı kontrol etmenizi engelleyecek, bu yüzden de porsiyon kontrolü yapmanıza engel olacaktır.
Unutmayın ki zehirle ilaç arasındaki tek fark dozdur. Kilo yönetiminizin başarılı olmasını sağlayan en önemli etken de porsiyondur.

Kaynak:https://www.kadinlarbilir.com/saglik/saglikli-beslenme/yazi/zayiflama-ve-kilo-korumada-porsiyon-kontrolu

Sağlıklı zayıflamak için öneriler!



Sağlıklı zayıflamak için öneriler!

Sağlıklı zayıflamak için öneriler!

Daha sağlıklı ve fit bir görünümde olmak hepimizin hayali. Ama her işin olduğu gibi bunun da altın kuralları var.

  • Her gün mutlaka 2-3 porsiyon taze meyve yiyin. Taze meyvedeki enzimler ve vitaminler metabolizmanızı hızlandırır.
  • Her ana öğünde; sabah, öğlen, akşam mutlaka çiğ sebze veya salata tüketin.
  • Öğünlerinizde yediğiniz salatalarınıza mutlaka zeytinyağı kullanın.
  • Kilo vermek istediğiniz dönemde diyetisyeninizin önerisine kulak verin ve asla kızarmış yiyecekler yemeyin
  • Bütün diyetisyenlerin hem fikir olduğu üzere haftada en az 1 öğünde mutlaka kurubaklagil yemeği tüketin.
  • Bezelye, barbunya, mantar gibi protein oranı yüksek güçlü sebzelerden kaçmayın. Diyetisyeninizi dinleyin ve mevsimi olduğu döneme dikkat etmek şartı ile sofranızda bu sebzelere de yer verin.
  • Her gün en az yarım saat orta tempoda hareket etmelisiniz. Diyet yaparken her gün yarım saat yapacağınız yürüyüş kilo vermenizi garanti eder.
  • Her gün en az 2 litre su içmelisiniz. Su tüketimi günün istediğiniz saatinde, istediğiniz şekilde, istediğiniz sıcaklıkta olabilir. Diyetisyenler çok su içmek konusunda hem fikir, ancak nasıl içmeniz gerektiği konusu muallakta. Su içerken kendinizi dinleyin, ne zaman nasıl içerseniz için ama mutlaka diyetisyeninizin önerdiği su miktarını tamamlayın. Su içme alışkanlığı kazanmak zamanla yavaş yavaş olur.
  • Kilo verirken kendinize süre sınırı koymayın. Hedef sağlıklı kilonuza inmek, indikten sonra da kazandığınız sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıklarını ömür boyu devam ettirmek olmalıdır. Vermeniz gereken kiloyu ve süresini diyetisyeninizle belirleyin ama takıntı haline getirmeyin.
  • Süt ve yoğurdu tam yağlı olarak tüketin. Yağsız ve diyet sütlerin glisemik indexi düşük olduğu için daha çabuk acıktırır.
  • Kilo vermek istiyorsanız çok yemek yemekten değil aç kalmaktan korkun. Diyet kelimesiyle aç kalmak kelimesini bir tutmayın. Diyetisyenlerin yolu aç bırakarak kilo verdirmek değil.
  • Her hangi bir yiyecek kaçamağını eğer gerçekten istiyorsanız ölçülü bir şekilde yapın. İstemediğiniz halde hatır için veya ortama uymak için fazla kalori almayın. Eğer almışsanız da benim diyetisyen olarak önerim üzülüp motivasyonunuzu düşürmeyin veya daha sonraki öğünleri atlamayın. Aldığınız bu fazla enerjiyi yakmak için bol bol yürüyüş veya başka bir fiziksel aktivite yapın.
  • Diyet içecekleri de sınırlı tüketin. Kalorisi yok diye istediğiniz kadar tüketmeyin. Diyetisyenlerin hiç önermediği bu içeceklerin aşırı tüketimi kilo vermeyi engeller.
  • Optimum beslenin. Ne çok fazla, ne de çok az. Gereken miktardan az yemek, vücudunuzun hastalıklara karşı direncinin azalması, halsizlik, vitamin ve mineral yetersizlikleri ile sonuçlanabilir. Gereken miktardan fazla besin tüketimi ise vücutta aşırı yağlanma ve şeker, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini artırır. Bu noktada miktarı ve beslenme şeklinizi belirlemek için diyetisyenden yardım alınması sağlıklı bir yol olur.
  • Metabolizmanızı dinç tutmak için dört saatten fazla aç kalmayın, az ve sık beslenin. Sizi dört saatten fazla aç bırakan önerileri dikkate almayın. Diyetisyeniniz tarafından sizinle birlikte size özel hazırlanmamış beslenme programlarını uygulamayın.
  • Sabah uyandıktan sonra bir saat içinde enerji alıp vücudunuzu çalıştırın. Bir diyetisyen olarak bu önerimi her zaman kendim uyguladığım gibi ilk tavsiyelerim arasına mutlaka alırım.

Kaynak:https://www.kadinlarbilir.com/saglik/saglikli-beslenme/yazi/saglikli-zayiflamak-icin-altin-degerinde-oneriler

Yola Çıksak ta Varsak Nur Resule





Yola çıksak ta varsak Nur Resule
Yolları kaplasa da dikenle varırız güle
İman varsa aşılır el ele kapalı yollar
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile

Yağsa yollarımıza alazdan şule
İman Kur’an’la aşılır her kule
Yola çıkmalıyız bizler çok acele
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile

Bize yakışmaz durmak asık suratlı
Olmalıyız birazda gönülde anlayışlı
Mazlum bekler bu yolda ağlamalı
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile

Nur Kur’an hayatımıza düzen verecek
Ağlayanlar biz varınca elbet gülecek
Biz yardım etmesek kim bize yardım edecek
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile

Düşmanlar yokluğumuzda cirit atıyor
Nur Resul bize ötelerde bakıyor
Masumların ağlaması yüreğimizi yakıyor
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile


Nur Nebiye varmak için yola çıkmalı
Zalimlerin niyetini çok iyi anlamalı
Kardeşlik bizimdir yüreğimiz kanamamalı
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile

Âşık Gülveren’im hayat bu şifreli
Şifreyi Nur Kur’an Sünnet ile çözmeli
Bu hayatın sonunda ölüm var bunu bilmeli
Vazgeçmeyelim bu yolda bile bile
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren






28 Ağustos 2017 Pazartesi

Şiirlerim Ve Ben: Otuz Ağustosu Biz Tarihe Böyle Yazdık

Şiirlerim Ve Ben: Otuz Ağustosu Biz Tarihe Böyle Yazdık: Zaferleri şanla biz tarihe böyle yazdık Silah yoktu bu elde o alnı karışladık İman tokadı ile suratına biz vurduk Otuz Ağustos...

Otuz Ağustosu Biz Tarihe Böyle Yazdık




Zaferleri şanla biz tarihe böyle yazdık
Silah yoktu bu elde o alnı karışladık
İman tokadı ile suratına biz vurduk
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Görmedi mi o düşman gözü şanlı akını
Al bayrağa akıttı şehidim o kanını
Geride düşündü o kalanını vatanı
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Terk eder miyiz bizler bu özgür hürriyeti
Sildik süpürdük gelen o kini o nefreti
Gördük imanı ile şahadete gideni
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Takılmıştı imanlar mermisiz süngülere
Varmak istiyordu ya özgür istiklaline
Dalgalanırken bayrak vatanın cennetine
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Karanlık o geceye binlerce yıldız doğdu
Düşmanın nefretini iman o gece boğdu
İşte o şafak vakti hilal yeniden doğdu
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Şimdi geleceği biz bu vakit’e kuralım
O şehitlerimize selama biz duralım
Anlamayanlar varsa yeniden yaşatalım
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık

Âşık Gülveren’im der biz hepimiz neferiz
Bu vatan bayrak için ölüme biz gideriz
Bir ölürsek biz eğer binlerce diriliriz
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle yazdık
Mehmet Aluç / Aşık Gülveren





Şiirlerim Ve Ben: İbreti Alem İçinde.

Şiirlerim Ve Ben: İbreti Alem İçinde. :       İbreti Alem İçinde   Hayat beni okudu dedi ben kendimi okudum Hayat gönülleri doku dedi ...